29 Ağustos 2014 Cuma

devasa çelişkilerinden elektriksizlik

Esra Köksal kaleminden...



Bazıları çift sarısız mizaçlarının son demini yaşarken hata raporu veren hayatları gözlerinin önünden geçer slayt halinde..
Senin için azendelerden ne büyücüler getirttim. Ne de beni konuk edecek dest-i izdivaç programları aradım kapı kapı. Ne karakter pusulalığı yapamadığın yaşamından etkilendim. Ne de ellerimi açtım göklere illaki de sen diye taraf tuttum tribünlerde.
İtin duası kabul olsaydı gökten kemik yağardı..
Sana alman kurdunun ne kediye gösterdiği şevkati verebilirim. Ne de sana pandoranın kutusu olabilirim.
Cebin dolu diye üzerimde etiketim var sanacaksın. Sonra da bozuk sicilinin can çekişmesinde en iyi insan rolünü canlandıracaksın. Teknisyenliğinin devasa çelişkilerinden elektriksizlik saçacaksın kısa devrelerinde. Üstüne benden zat-ı şahanen olmamı bekleyeceksin.

 

Zat-ı Şahanem Olamazsın
Hem baştan pazarlıkta Kayseriliyi geçeceksin. Hem de etin filetoluk yerine deyimi yerindeyse bayılacaksın. Buna diyecek sözüm olsa olsa "bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" olur.
Utanmazlık silsilesi ile doğan, ardından mizacının en ıssız sokağında çiğlik yapar. Sonra da benden merhamet bekler. Benden sana ne merham gelir, ne de ferman…Senin için kişiliğimi yeni baştan ekip domates niyetine 3 kilosu 1 liraya da satamam. Kimseler darılmasın gücenmesin. Ne satılmış askeri olurum ne de zat-ı şahanesi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder