30 Ağustos 2013 Cuma

Sadece Bir Tutam Umut



Esra Köksal Yazdı!



irkaç gündür yazamıyordum. Nedendir bilinmez diyeceğim bilinir elbet, neden bilinir? Keyfin yoksa eğer yazdığın yazılar ya şekersiz tatlıya benzer ya da acısız çiğ köfteye benzer.Etrafıma bakıyorum. Ne için koştuğunu bilmeyenler, yolun sonu kuyu dibi olmasına rağmen, maratonu elden bırakmayanlar var, arada diskalifiye edilenler de cabası….
Hepimiz dahiliz aslında biraz daha koşalım, kuyuya gelmeden ayrılırız koşudan, maksat antrenman olsun canım. Bu mu yahu senin küllerinden doğma anlayışın. Bu mu diyorum etrafıma..
Hangisi doğru, kime göre doğru, gitmeli mi, kalmalı mı…Gitmeli ise nereye gitmeli, enkazı bırakıp gecekonduya mı gitmeli. Kalmalı ise nereye kadar kalabilir insan bu kadar zalimliğin arasında deneme yanılma metodu misali nereye kadar kalınır Allah aşkına. Yani mutlaka bir gün gitmeli.


Aslında hala nefes alabiliyorsa insan umut var demek ise eğer herkese o sihirli kapı bir kez olsun açılır . Umut değil mi bu Nişantaşı’nda ki lüks mağazalardan birinde satılmıyor ya kuzum. Herkes bir nebze ucundan kullanabilir o vakit.
Umut bitmez. Her şey biter de o sonsuzluğu çağrıştıran umut bitmez. Aşk biter, para biter, kalem biter, kitap biter ancak umut her zaman her yerde her şeye rağmen varlığını sürdürüyor olacak.
Saman yüklü traktörün içerisinden bir ışık, gecenin zifiri karanlığında beliriverecek. Yeter ki o ışık görünsün, çıkmaz sokaklar, bilinmeyen yollar çıkıverir aydınlık asfaltlara..

Konunun orjinal linki: Sadece bir tutam umut

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder