28 Nisan 2013 Pazar

Instagram Nasil Kullanilir



Sosyal paylaşım sitelerinin günümüzü çaldığı son zamanlarda yeni bir ağ daha çıktı. Giderek de yaygınlaşıyor. Facebook, twitter ve linkedin ardından instagram geliyor. Peki nedir bu olay? Ne işe yarar ve nasıl kullanılır? Bu soruların yanıtlarını verelim.



Tumblr nedir ve Twitter nedir konularına göz atabilirsiniz. Facebook sitesini mutlaka biliyorsunuzdur. Artık 5 yaşındaki çocuğun bile face hesabı bulunuyor. Orada bildiğiniz üzere fotoğraf, video, yazı, internet adresi, alıntılar, sesler vs. her şeyi paylaşabiliyorsunuz. Twitter’da sadece 140 karakter ile yazı, resim, video paylaşıyorsunuz. Instagram’da ise sadece fotoğraf paylaşabiliyorsunuz. Şöyle;

Devamı: instagram nedir

26 Nisan 2013 Cuma

Tavla Nasil Oynanir Resimli Anlatim



Gençten yaşlısına herkesin mutlaka tavlaya yolu düşer. Yanında arkadaşları oynar, bilmeyen yetim yetim izler. Burada sizlere detaylı olarak nasıl oynandığını anlatacağım. Uzunca anlatım olacak, çünkü yediden yetmişe her özelliğini detaylı olarak anlatacağım. Yanınıza bir çay alın ve hem içelim hem öğrenelim. Sıkılmadan okumanızı tavsiye ederim. Yazı sonunda çok profesyonel olmasa da oynayabilirsiniz. Buradan elde etmiş olduğunuz bilgiler ile zamanla profesyonel oyuncu olabilirsiniz.







Tavla Nedir?


Önce bu nedir neyin nesidir onu öğrenelim. Çin’lilerin başımıza çıkartmış olduğu güzel icatlardan bir tanesi. Pul ve zarlarla oynanır. 2 kişi ile oynanır ve 2 renk pul bulunur. Genelde siyah ve beyaz renkli pullar vardır fakat bazılarında mavi kırmızı falan değiştirebiliyorlar rengini. Amaç ise belirli kurallar dahilinde oynayarak bütün pulları elinize alarak tahta üzerinde hiç bir pulun kalmamasını sağlamak. Pulları ilk bitiren kişi oyunu kazanacaktır. Kim bulmuş derseniz de Çinliler olduğunu vurgulayayım tekrar. Şimdi masasından başlayarak her şeyi anlatalım.





Oyun bu tahta üzerinde oynanıyor. Sadece boş masa şuanda, bunun üstüne pulları dizeceğiz. Pulları dizdiğimiz zaman zarlar ile başlayacağız oynamaya. Pullar her zaman aynı şekilde dizilir. Her adımın koyu ve açık renkte olmasının önemi yoktur. İlerleyen zamanlarda artık saymadan oynamaya başlayacaksınız. Alışacaksınız. Onları daha net seçebilmek için yapılmış, takılmayın yani renklere. Masadan masaya da farklı renkleri vardır zaten.



Pullar Nasıl Dizilir?






Burada masanın kuş bakışı görünümünü görüyorsunuz. Beyaz pullar size aittir. Gördüğünüz sağ üst taraftaki 2 beyaz pul sizin en uç noktanızdır. Hedefiniz ise sağ alt bölüme taşımaktır. Önce sol tarafa gidersiniz, sonra aşağı inersiniz, sağa geçip pulları elinize almaya başlarsınız. Tabi bu basit anlatımı, biz biraz daha detayına gireceğiz. Hiç bilmeyen kişiye öğretebilecek düzeyde anlatım yapacağız. Ben gidiş yönünü anlamadım derseniz aşağıda resmini ekledim. Beyaz oklarla gösterdiğim yönler gideceğiniz yönler. Sağ alt tarafa koymuş olduğum aşağı doğru OK aslında pulu elinize aldığınız anlamına geliyor.







İlla ki sağ üstten başlamanız gerekmiyor. İstediğiniz yerden başlayabilirsiniz fakat kurallarımız var. Başlıkları sıralayalım.



Tavla Kuralları


1. Bütün pullarınızı toplayacağınız bölgeye koyamazsanız(size göre sağ alt) toplamaya başlayamazsınız. Yani diyelim ki bütün taşlarınızı(pul) sağ alt bölgeye getirdiniz fakat sağ üstteki 2 tane olduğu yerde kaldı. Toplamaya başlayamıyorsunuz. Hepsini kendi bölgenize getirmek zorundasınız.



2. Taşlarını ilk bitiren kişi oyunu kazanır. Oynanacaksa yeni oyuna geçilir. Bazı oyunlar 1 puan bazıları ise 2 puan sayılır. Nasıl olacaklarını aşağıda bahsedeceğim.



3. Eğer ki zarınızı oynayamıyorsanız(oynayacak yer yoksa) el karşı tarafa geçer.



4. Şayet zarınızı oynamaya çalışırken atacağınız adımda rakibin 2 taşı varsa, o adımı oynayamazsınız. (Bu adımı hareketli resim olarak anlattım. O şekilde daha iyi anlarsınız.) Tek taşı varsa veya hiç yoksa oynayabilirsiniz.



5. Taşı kırılan kişi, kırılan taşı tekrar oyuna karşı rakibin alanından sokar.(size göre sağ üst.) (gif resminde bunu daha iyi anlayabilirsiniz. lütfen aşağıya doğru gidin ve resimleri izleyin.)



6. Eğer kırığınız varsa zarı attığınız zaman, gelen değerlerde rakibin 2 adet pulu varsa o bölüme yerleşemezsiniz. İki değerde de yerleşemiyorsanız el rakibinize geçer.



7. Şayet rakip bütün taşlarını bitirirse ve siz hiç taş alamadıysanız 2 oyun birden kaybetmiş sayılırsınız. Buna mars denir, aşağıda daha detaylı anlattım bunu. Okuyabilirsiniz.



8. Attığınız her iki zar da aynı değerde gelirse 4 defa aynı değer oynanır. Örneğin 3-3 atarsanız 4 defa 3 oynarsınız. Aksi durumlarda iki değeri ayrı ayrı oynarsınız. Örneğin 2-6 attığınız zaman bir adet 2 bir adet 6 oynarsınız.

Devamı için tavla nasıl oynanır konusuna bakabilirsiniz.

24 Nisan 2013 Çarşamba

Benfica Macini Alacagiz



İşte Aykut Kocaman'ın açıklamaları:

"Şunu belirtmem gerekiyor ki, hem kendim hem de takımım adına, dünyanın ikinci en büyük turnuvasının yarı finalinde olmanın gururunu ve heyecanını taşıyorum. Tecrübeli ve başarılı bir kulüple oynayacağız. Fenerbahçe sanki her yıl buralarda oynuyormuş gibi sıradan bir maç muamelesi yapıyor. Gençlerbirliği maçının sonucu yarınki karşılaşmaya etki etmiş gibi görünüyor. İki Türk takımı bu seviyeye geldi. Biri 13 yıl önce şampiyon oldu. Biri de biziz. Yarın güçlü bir takımla oynarken taraftarlarımızdan destek bekliyoruz."

"Sportif açıdan Fenerbahçe tarihinin en önemli maçı. Tarihimiz açısından bir dönemeç gibi gözüküyor. Ama başarıyı sürdürülebilir hale getirmek önemli. Tarihimizin bence ön önemli maçı."

"Plzen maçından önceki konuşmamda, bu karşılaşmaların kupaya ve finale giden yolda test olduğunu söylemiştim. Son 4'e kalan takımlar arasında çok küçük farklar var. Küçük farklara hakim olan takımlar avantaj sağlayacak. Buna kafa yoran bir teknik heyetimiz ve futbolcu grubumuz var. Ben bu turun galibinin kupayı alacağını düşünüyorum."

"Benfica'nın şansının yüzde 51 olduğunu düşünüyorum. Bunun nedeni bizden daha tecrübeliler. Beraber oynama yetisine bizden biraz daha fazla sahipler. Ama bizim de silahlarımız var."

"Bu bir turnuva karşılaşması. Sahada ne gerekiyorsa yapmak gerekiyor. Bu bir tur maçı. Gol yememek önemli. Top yuvarlak bir nesne, futbolda da birçok bilinmeyen var. En az pozisyon şansını vererek ikinci maça gitmek önemli. Maçı gol yemeden bitirmeye çalışmak lazım. Cezalı Caner dışında eksiğimiz bulunmuyor."

"Benfica yüksek özgüveniyle maçın ilk bölümünde, evine avantaj götürmek için saldırgan oynayacaktır."

"İlk defa buradayız. Bütün bir kulüp için deneyimsizlik söz konusu. Ama diğer taraftan da en az Benfica kadar turu istiyoruz. İnatçılığın yanına aklı katabilirsek avantaj elde ederiz."

"Benfica çok bilinen bir takım. Bilinen özellikleri var. Sporting maçında attıkları ikinci gol, maçın içinde bir an. O golden her maçta atsalar, zaten yüzde 51'den daha fazla şansları olur. Toplu-topsuz sürekli birlikte hareket ediyorlar. Sporting maçında attıkları golü bizim maçta da atmamalarını ümit ediyorum."

"İnsanları zehirleyen 'Bu oyun, bu maça yetmez" diye bir klişe var Türkiye'de. Her maçın ayrı bir hikayesi var. O zaman iki maça bakıp ligleri bitirelim. Gençlerbirliği maçında sezonun en iyi futbolumuzu oynadık. Gençlerbirliği maçı, bu karşılaşma için ölçü değil. Karşımızda çok değerli bir takım var."

19 Nisan 2013 Cuma

Dia Marketleri Satildi



Sabancı Holding, İspanyollar'la ortak olduğu Diasa'yı Yıldız Holding'e sattı. CarrefourSA'daki hisselerini ise Fransız Carrefour'a satmak üzere görüşmeler yürütüyor. Konu hakkında bilgi sahibi üç kaynağın verdiği bilgiye göre, Diasa'nın satış bedeli 300-350 milyon lira arasında olacak ve açıklama kısa bir süre içinde yapılacak.

GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR
İndirim market zinciri Diasa'da İspanyol Dia'nın yüzde 60, Sabancı Holding'in yüzde 40 hissesi bulunuyor. Diasa'nın ödenmiş sermayesi 212 milyon lira seviyesinde bulunuyor. Diasa, Türkiye'de 1,200'ün üzerinde market ile faaliyet gösteriyor. Yıldız Holding yetkililerine ulaşılamazken, Dia konu hakkında yorum yapmadı. Öte yandan, Sabancı Holding, Fransız süpermarket zinciri Carrefour ile ortaklığı olan Carrefoursa'daki payının satışı için de Carrefour ile görüşmeler yürütüyor.

Konu hakkında bilgi sahibi bir kaynak, "Sabancı'nın Carrefoursa'daki payının Carrefour'a satışı yönünde olumlu gelişmeler var ancak henüz nihai aşamaya gelinmedi" dedi. Carrefour ve Sabancı Holding konu hakkında yorum yapmadı. Carrefoursa'da Sabancı Holding'in yüzde 38.8, Carrefour Nederland BV'nin yüzde 58.2 payı bulunuyor. Hisselerin yüzde 2.2'si ise halka açık. Carrefoursa'nın ödenmiş sermayesi 113.42 milyon lira seviyesinde bulunuyor. Hisseleri dün 18.45 liradan kapanan Carrefoursa'nın piyasa değeri buna göre 2.09 milyar lira seviyesinde bulunuyor.

Carrefoursa 2012 yılını 5.5 milyon lira zararla tamamlamıştı. Şirketin satış gelirleri ise 2.49 milyar lira olarak gerçekleşmişti.
Şirketin faaliyet raporunda yer alan bilgiye göre, 2012 sonu itibariyle Carrefoursa'nın 215 süpermarket, 28 hipermarketi bulunuyor.


Bahceli Sanirim Susmali



Başbakan Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşuyor.

İŞTE ERDOĞAN'IN KONUŞMASINDAN SATIR BAŞLARI:

"AK PARTİ TÜRKİYE PARTİSİDİR"

Hepimiz tıpatıp birbirimize benzemiyoruz. Farklı görüşleri olan arkadaşlarıımız olabiliyor. Fakat biz farklılığı ahenge dönüştürmüş bir partiyiz.

AK Parti bir Türkiye partisidir, Türkiye'nin özeti, aynadaki yansımasıdır. Bu ülkede 76 milyon, nasıl ahenk ve uyum içinde yaşıyor, ortak bir kaderi paylaşıyorsa; işte AK Parti de bu kadim kültürün ve yapının bire bir yansımasıdır.

Biz koalisyon partisi değiliz. Geçici olarak bir araya gelmiş bir güruh hiç değiliz. Biz çıkar birliği yapmış bir topluluk değiliz. AK Parti milletinn kurduğu, sahibi ve yöneticisinin millet olduğu bir partidir.

Biz sadece belli etnik ve inanç gruplarının, belli kümeleşmelerin partisi değiliz. Biz herkesi kucaklayan, herkesi anlamaya çalışan, herkesi temsil etmenin gayreti içindeki bir partiyiz. Biz bu ülkede ilklerinn partisiyiz. Şu anda da bunu ortaya koyan bir partiyiz.

İftira doğrudan, yalan gerçekten daha hızlı yayılır. Biz AK Parti olarak, hükümet olarak daha en başıbnda kolay olana değil, zora talip olduğumuzu beyan ettik. Daha en başında Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nde başlarken bunun zorlu bir yol olduğunu söylemiştik. Muhalefet kolay olanı biz ise zor olanı yapıyoruz. Onlar dağıtmanın, bozmanın, çatışmanın mücadelesini biz ise toparlamanın, tamir etmenin, barışın mücadelesini veriyoruz.

'AKİL İNSANLAR'A YÖNELİK TEPKİLER

İşte dün bir ilimizde akil insanlar ekibine karşı çıkıyor malum yavru muhalefetin il başkanı da içinde olmak üzere, orada kalkıp tehdit ve hakaretlerde bulunuyor, Türk Bayrağı açıyor, İstiklal Marşı söylüyor. Yahu oraya gelenlerin hangisi bayrağa, İstiklal Marşı'na karşı. Bu nedir? Dert nedir?

Onlar yalanla, iftirayla, tehrik ve hakaretle hareket ederken biz doğrularla, kardeşlikle hareket ediyoruz. İşte bu akil insanlar dün Yüksekova'ya gittiler. Salon tıklım tıklım doldu, yetmedi. Biz bunun arzusundayız.

Ana muhalefet diyor ki; biz barış istiyoruz. Bir taraftan barışı istiyoruz diyeceksin, öte yandan karşısında duracaksın. Bal, bal demekle ağız tatlanmaz; bal yemekle ağız tatlanır.

"CHP, MHP VE BDP POLİTİKA DEĞİŞTİRSİN, TERÖR BİTER"

Tabiatta her şey zıttıyla varlık gösterir. Varlık olduğu için yokluk, beyaz olduğu için siyah, kuzey olduğu için güney vardır. İşte Türkiye'nin 30 yıldır devam eden terör meselesinde de bunu görürsünüz. Statüko olduğu için terör; terör olduğu için statüko vardır. CHP, BDP ve MHP mevcut politikalarını değiştirsinler; bu ülkede terör biter. O zaman bu üç parti de kalmaz. Bunlar 30 yıl boyunca birbirleri sayesinde ayakta kaldılar. Bu ülkenin gündeminden terörü çıkardığımızda CHP, MHP ve BDP'nin bu yöneticilerle ve bu politikalarla asla tutunamayacaklar, ayakta kalamayacaklar.

"TERÖR BİTTİĞİNDE MHP'DEN GERİYE NE KALACAK?"

Aziz milletime çok açık bir soru sormak istiyorum; terörü bitirdiğimizde MHP'den geriye ne kalacak. Ekonomi politikaları, iç politikalar, sosyal politikalar mı kalacak? Onların bu ülkede açtıkları gedikleri bu ülke unutmadı. Onların 3.5 yılda bu ülkeye yüklediği faturaları ödememiz 10 yıl sürdü. İnanın sadece 3.5 yıl iktidarda kaldılar ama ülkede 35 yıllık fatura çıkardılar.

"BAHÇELİ'NİN KAYIŞI KOPTU"

Sayın Bahçeli'nin zihniyle dili arasındaki kayış koptu. 1999'da MHP ile koalisyonu içime sindiremiyorum diyen hanımefendiyle gidip tıpış tıpış ortak olan, o gün kuzu kesilen Bahçeli, bugün bize karşı aslan olmuş. Bugün bize karşı savurduğu hakaretleri o dönem o hanımefendiye karşı savuramadı. Biz Sayın Bahçeli'nin 99'da nasıl kuzu kuzu gidip koalisyon ortağı olduğunu, 28 Şuubat politikalarını nasıl kuzu kuzu uyguladığını unutmadık. Bu millete en ağır bedelleri ödetmiş birinin bugün çıkıp milliyetçilik pozu takınması tirajiktir.

Devlet Bahçeli şunu iyi bilsin. Kim ki, 80 öncesi manzarayı bugüne taşımaya kalkarsa bedelini hukuk karşısıında öder. Dağdaki terör biterken şehirde eşkiyalaşma oluşmasına göz yummayız. Valilerimiz ve emniyet teşkilatı mensuplarımız da buna karşı daha dikkatli olsunlar.

"BİR AVUÇ ÇAPULCU"

Çözüm süreci bir umut yolculuğu şeklinde devam ediyor. Akil insanlar heyetleri MHP ve CHP'nin kışkırtmalarına ve tahriklerine rağmen şehirlerde coşkuyla, hatta kimi zaman sevinç gözyaşlarıyla karşılanıyorlar. Kayseri'deki bir avuç çapulcunun çirkin gösterilerine rağmen, Kayseri halkı bu heyeti çok iyi karşılamıştır.

"3-5 TANE ÇAPULCU KÖŞE YAZARI"

Sorulan iki soru var. Birincisi, nasıl çözeceksiniz? İkincisi, terör bittikten sonra ne olacak? Bunlarla milletin zihnini bulandırmaya çalışıyorlar. Sürecin hassasiyeti ve özellikle sabotajlara açık olması bakımından, nasıl çözdüğümüz konusunda detaya girmedik. Nasıl çözdüğümüz konusunda kırmızı çizgilerimizi tekrar tekrar vurguladık ve bu çizgilerinn asla aşılmayacağınıı defalarca anlattık. Hiçbir pazarlığın içinde değiliz, olmayız. 3-5 tane çapulcu köşe yazarının yazısı, benim milletimin beklentisi olmamalı. Biz ne diyorsak milletimiz ona baksın, ona inansın. Onların derdi çözüm sürecine bariyer oluşturmaktır. Onlar hiçbir zaman bu ülkede barışı istemediler, ister göründüler.

Milletin fertleri arasına zafer gibi, yenilgi gibi fitne sokmaya çalışanlar hainlerdir. Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir şekilde dize getirilemeyecğini herkes bilmelidir.

"TERÖR BİTİNCE GÜZEL OLACAK"

İkinci soru ise terör bittikten sonra ne olacağıdır. Çok net, çok basit, çok öz söylüyorum. Terör bittikten sonra güzell olacak. Güzellik olacak, mutluluk olacak. Terörün olduğu yerde sağlıklı bir siyaset olamaz. İşte bu Bahçeli hiçbir zaman bu ülkeyi yöneten siyasilere görüşme için randevu vermiyorsa bu onun zihniyetini ortaya koyar. 3 defa ben istedim, ana muhalefet lideri de istedi ama görüşmedi. Çünkü bunlar masada oturup konuşamaz. Terör bittiktenn sonra sağlıklı bir istişare zemini olacak. Daha fazla refah ve istikrar olacak. İşsizlik azalacak, gelir uçurumu azalacak ve demokrasi güçlenecek.

18 Nisan 2013 Perşembe

Adaletci Kurtulus Partisi AKP Degil



Anayasa Mahkemesi, tüzük değişikliğiyle parti adını Adalet ve Kalkınma Partisi, kısaltmasını da "AK Parti" olarak değiştiren Adaletçi Kurtuluş Partisine ihtarda bulunulmasına karar verdi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 27 Şubat 2012'de kurulan Adaletçi Kurtuluş Partisinin, 4 Mart 2012'de yapılan tüzük değişikliği ile parti adını "Adalet ve Kalkınma Partisi", parti kısaltmasını da "AK Parti" şeklinde değiştirdiğini belirledi.

Yeni adı ve kısaltılmasının siyasi parti siciline kayıtlı bulunan başka bir parti ile aynı olduğunu tespit eden Başsavcılık, Partiye, aynı ismi taşıyan başka bir partiden ayırt edilmesine imkan verecek biçimde parti adını ve kısaltılmış adını değiştirmesi için yazı yazılmasına karar verdi.
Bu yazıya parti tarafından yanıt verilmemesi üzerine Başsavcılık, Anayasa Mahkemesine başvurarak, Adaletçi Kurtuluş Partisine ihtar kararı verilmesi isteminde bulundu.

Partinin savunması
Adaletçi Kurtuluş Partisinin Anayasa Mahkemesine gönderdiği savunmada, parti kurucular kurulunun, 4 Mart 2012'de tüzük değişikliğine giderek, partinin adını "Adalet ve Kalkınma Partisi", simgesini de "AK Parti" şeklinde değiştirdiği, bu değişikliğin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve İçişleri Bakanlığına bildirildiği kaydedildi.

Buna rağmen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tüm yazışmalarında parti adını "Adaletçi Kurtuluş Partisi" şeklinde kullanmaya devam ettiği belirtilen savunmada, "Eğer Partimizin adı hukuki olarak ve sizlerin nezdinde bu ise oluşmamış bir durum için ihtara gerek yoktur. Bu durumun, tarafımıza ve benzer durumda olan diğer partilere açıkça bildirilmesi ve varsa kanuni boşlukların giderilmesi gerekmektedir" denildi.

Partilerin isim ve simge değişikliklerinin, Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu'na göre herhangi bir şekilde izne bağlanmadığı öne sürülen savunmada, şu görüşlere yer verildi:

"Partimiz, Adalet ve Kalkınma Partisi ismi ile örgütlenme çalışmalarına başlamış olup, ülke çapındaki, örgütlenmesini tamamlayarak 2013 yılının sonlarında yapılacak yerel seçimlere katılmak istemektedir. Bu nedenle örgütlenme çalışmalarımızda sorun yaşanmaması ve herhangi bir isim karmaşası yaşanmaması için bu davanın biran önce sonuçlanması gerekmektedir. Tüm bu nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihtar başvurusunun reddini talep ederiz."

Anayasa Mahkemesi ihtar verdi
İstemi görüşen Anayasa Mahkemesi, partiye ihtarda bulunulmasına karar verdi.
Kararda, siyasi partiler tarafından Anayasa Mahkemesine sunulan parti sicil dosyalarının incelenmesi sonucunda, aleyhine ihtar isteminde bulunulan Partinin, 4 Mart 2012'de gerçekleştirdiği tüzük değişikliği ile kullanmaya başladığı parti adının ve kısaltılmış adının, 14 Ağustos 2001'de kurulan Adalet ve Kalkınma Partisine ait olduğu ve halen de siyasi partiler siciline kayıtlı olarak bu Parti tarafından kullanıldığının anlaşıldığı belirtildi.

Bu durumda, daha önce kurulan ve siyasi parti siciline kayıtlı bulunan başka bir parti tarafından kullanılan parti adını ve kısaltılmış adını, 2820 sayılı Kanun'un 96. maddesinde yer alan emredici hükümlere aykırı kullanan ve uyarılmasına rağmen bu durumu düzeltmeyen Partiye ihtarda bulunulması gerektiği bildirildi.

Kararda, siyasi parti siciline kayıtlı bulunan bir başka siyasi partinin adını ve kısaltılmış adını kullanarak Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı hareket eden Adaletçi Kurtuluş Partisine, bu aykırılığı gidermesi için aynı ihtarda bulunulmasına oybirliğiyle karar verildi.

Fatih Terimin Aldigi Cezalar



Tahkim Kurulu, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) tarafından Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'e verilen 9 maçlık cezayı onadı.

Buna göre Fatih Terim sezon sonuna kadar hiçbir maçta saha içinde yer alamayacak.

TFF'den yapılan açıklamada, Tahkim Kurulu'nun bugün yaptığı toplantıda, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim ile antrenörü Hasan Şaş'a verilen cezalara yapılan itirazın görüşüldüğü, talep üzerine açılan duruşmaya Galatasaray Kulübü yöneticisi Abdürrahim Albayrak ile Terim ve Şaş'ın vekillerinin katıldığı belirtildi.

Açıklamada, müsabaka hakemine ve temsilcisine yönelik sportmenliğe aykırı hareketi ve hakareti nedeniyle Terim'e, Futbol Disiplin Talimatı'nın (FDT) ilgili maddeleri uyarınca verilen toplam 7 resmi müsabakada soyunma odası ve yedek kulübesine giriş yasağı ve toplam 30 bin lira para cezası verilmesinde sübut, hukuki nitelik ve cezanın tayini bakımından bir isabetsizlik görülmediği, itirazın reddedilerek, cezanın onanmasına oy birliği ile karar verildiği belirtildi.

Hasan Şaş'a da ihraç öncesi ve ihraç sonrası müsabaka hakemine yönelik sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle verilen 2 resmi müsabakada soyunma odası ve yedek kulübesine giriş yasağı ve 20 bin lira cezasının da oy birliği ile onandığı kaydedildi.

Galatasaray'ın ligin 28. haftasında Türk Telekom Arena'da Mersin İdman Yurdu ile oynadığı maçta hakem tarafından tribüne gönderilen Fatih Terim'e, 2'si geçen sezondan ertelenen cezası olmak üzere toplam 9 maç men cezası verilmişti.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Tahkim Kurulu, TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun (PFDK) Orduspor'a verdiği 1 resmi müsabakayı kendi sahasında seyircisiz oynama cezasını 100 bin lira para cezasına çevirdi.

TFF'den yapılan açıklamada, Tahkim Kurulu'nun, taraftarların neden olduğu saha olayları nedeniyle PFDK tarafından 1 maç seyircisiz oynama cezası alan Orduspor'un itirazını değerlendirdiği bildirildi.
Faillerin bulunmasındaki gayretini kulübün lehine indirim nedeni olarak değerlendiren kurulun, Orduspor'un 1 resmi müsabakayı kendi sahasında seyircisiz oynama cezasını, Futbol Disiplin TalimatI uyarınca 100 bin bira para cezası şeklinde düzelterek oy çokluğuyla onadığı kaydedildi.
Tahkim Kurulu'nun ayrıca, Beşiktaş ile oynanan karşılaşmada taraftarların çirkin ve kötü tezahüratı nedeniyle PFDK'nın Bursaspor Kulübü'ne verdiği 90 bin lira para cezasını da oy birliğiYle onadığı bildirildi.


16 Nisan 2013 Salı

En Çok İzlenen Filmler 2013



2013′ün ilk aylarında elde edilen istatistiklere göre, izlenen 10 filmden 8′i Türk yapımı. Sinemaya olan ilginin giderek arttığını söyleyebiliriz. Çünkü geçen yıl bu zamanlarda satılan bilet sayısı, bu yıl satılan sinema bileti sayısından yüzde 4 daha az. Bu yıl ise artış olması sinema yapımcılarını sevindirdi. Yılın ilk çeyreğinde vizyona giren 64 filmden sadece 18′i Türk yapımı olmasına rağmen izleyici Türk filmlerine büyük ilgi gösterdi.
Türk sinemasının giderek gelişmesi ve filmlerin kalitesinin artması izleyiciyi sinemaya yönlendiriyor. Özellikle son yıllarda çok kaliteli filmlerin yapılmasıyla altın çağını yaşıyor diyebiliriz. Aşağıdaki listede, benim de izleyip keyif aldığım bir çok film bulunuyor. Hepsi kaliteli ve hepsi bir emeğin ürünü. Hepsini sıkılmadan izleyebilirsiniz, sizi temin ederim.
Komedi izleyecekseniz eğer, 1. sırada yer alan Cem Yılmaz yapımını izleyin. Tek kişilik dev kadro adeta. İzlerken, gülmekten gözleriniz yaşarabilir. Keyifli seyirler dilerim. Yazının Devamını Okumak İçin tılayın >>> En Çok İzlenen 10 Film 2013

14 Nisan 2013 Pazar

Stretch Erkek Kot Pantolonu



Sharon Stone, Angelina Jolie gibi ünlülerin favorisi olan ve “Denim Tanrısı” lakabıyla anılan Adriano Goldschmied, üretim tekniklerinde insan sağlığının ön plana çıkması gerektiğini savunarak, “İyi bir jean üretmek için kimseyi öldürmek zorunda değiliz” diyor.

Diesel ve Replay’in yaratıcısı, Türkiye’de bir dönem Mavi ile çalışan 'Denim Tanrısı' lakaplı ünlü jean gurusu Adriano Goldschmied, AG Adriano Goldschmied ve 2007’de Citizens of Humanity ile birleşen premium denim markası Goldsign ile dünyayı kasıp kavurdu. Çalık Denim’in davetiyle İstanbul’a gelen Goldschmied, sorularımızı yanıtladı:

Türkiye’de ürünleriniz nerede satılıyor?

Beymen ve Harvey Nichols’tayız. Bir hikâyem var: Super Stretch pantolonu yarattık ve Adonis adlı erkek koleksiyonundan 7-8 ay önce Beymen’e tavsiye ettim. “Türkiye’de erkekler için stretch olmaz” dediler. Az bir miktarla denemeye zor ikna ettim. Sonra ek sipariş geldi. Şimdi Top 5’te.

Türk erkeği yeni şeylere açık; tutucu değil. Sharon Stone ile iyi arkadaşız. Super Stretch’i piyasaya sürerken denemesi için ona verdim. 4 gün sonra bir mail gönderip “Çamaşır makinesinin önünde jean’lerimi geri almak için pijamalarımla bekliyorum” dedi. Asıl faktör, darlığı değil, rahatlığı.

‘Baba markayı alsın, çocuğu işi yönetsin’

Adriano Goldschmied, Türkiye’de çok iyi yetişmiş gençler olduğunu belirterek, “Babalarının yurt dışında potansiyel taşıyan markaları alıp yönetmesi için oğluna vermesi çok iyi sonuçlar doğurur. Para babada ama yeni kuşağın yönetim becerisi daha iyi. Türk işadamları çok iyi ve endüstri yatırımına bayılıyorlar ama pazarlamaya sırt çeviriyorlar” dedi.

Iean üretim teknikleri çok tartışılıyor. Daha iyi bir jean için sağlığımızı mı feda ediyoruz?

Çok önemli bir konu. Pazar sağlık açısından sorunsuz olmalı. Yıllar önce çalışmalar yaptık. Jean üretilirken potasyum gibi kimyasallar kullanılıp son aşamada yıkanarak tüketiciye temiz ulaşıyordu ama üretim sorunluydu. Artık çalışanlar da önemseniyor. Alternatif metodlarla tüm aşamalar temiz. Ozon ve lazerle üretim var. Mesela Türkiye jean’de kumla yıkamanın yasaklandığı ilk ülke. Basit bir sloganı benimsiyorum: İyi bir jean üretmek için kimseyi öldürmek zorunda değiliz. Bir kadını mutlu etmek için bir insanın hayatını kaybetmesini istemiyorum. Bu çok aptalca. Yatırım yapıyoruz; fakat kolay değil. Çok yatırım gerektiriyor.

Peki bu yatırımlar jean fiyatlarına yansır mı?

Hayır. Çünkü teknoloji pahalı ama size tasarruf da ettiren bir şey. 1 jean pantolonu yıkamak için 150 litre su harcanıyor. Bir başka ülkede susuzluktan ölenler var. Mantalite problemli. Sorunları çözmek zorundayız. Türkiye sürdürülebilir teknolojide çok iyi. Lazerle üretimde de lider.

13 Nisan 2013 Cumartesi

Zurna.Net Chat



Yıllarca bir serüvendir giden Chat dünyası bir çok sohbet ortamının yollarını açmıştır. Amerika, Almanya, Fransa, Hollanda ve daha bir çok ülkede bu serüven yıllarca sürdü aynı şekilde Türkiyede Sohbet ortamıyla tanışması çok kısa sürdü. Bir çok yabancı sohbet sunucuları Türklerle doldu çattı. Undernet Dalnet gibi bilinen bir çok yabancı giriş IRC leri ise bu zamanlara damgasını vuran en büyük sunuculardandır.
Türkçe Sohbet içinde bir çok IRC sunucusu kullanıcıların hayatında yer edindi. En büyük sohbet sunucularıda vardı Superonline IRC Mynet IRC Zurna.net IRC gibi çok önemli yerlerde hayatımızda yer edindi hatta bir çoğu şu anda sosyal siteler olarak devam etmektedir. Bu serüvenlerde Zurna.net özünü kaybetmeden Türkçe sohbet olarak dünyada sayılı büyük sohbet yerlerinden olmuştur. Binlerce kullanıcı burada yurt dışı ve yurt içi olmak üzere gizlilik koşullarıyla arkadaşlarını bulabiliyor eğlence kanallarında eğlenebiliyor.
Sohbet ortamıyla bir çok kişinin bilinirliğini bulduğu yer olarak Türkiye de yıllardır hizmet veren Zurna.net Türkiyenin en büyük sosyal IRCsi olarak hizmet vermektedir.


Anahtar kelimeleri: chat ve sohbet

Skype Ne Ise Yarar



Şu zamana kadar zaten yaygın olan, bu tarihten sonra daha çok yaygınlaşacak olan program hakkında bilgi verelim. Skype Nedir? sorusuna tam olarak cevap arıyorsanız sıkılmadan okumanızı tavsiye ederim. Uzunca bir yazı olacak. Detayları ile birlikte anlatacağım.



Skype Nedir




Arkadaşlarınız ile sesli, görüntülü, yazılı olarak görüşebileceğiniz bilgisayar programıdır. Zaten hali hazırda siteler var, neden kullanayım bunu derseniz detaylarına inmemiz gerekecektir. Çok kapsamlı olup dünya genelinde kullanılan programların ilk sıralarında yer alıyor. İşte detaylar



MSN ve SKYPE Kardeşliği


2013 yılında Microsoftun hizmeti olan Messangerın(MSN) kapanacağını, skype ile birleşeceklerini duyurmuşlardı. Geçtiğimiz günlerde tamamen geçmemiz gerektiğini msnden oturum açınca görmüştük. Şimdiye kadar bunun gerçekleşeceğine kimse inanmadı. Yıllardır msn kapanıyor, msn paralı oluyor vb. gibi cümleler duyduğumuz için son çıkan dedikoduya da inanmak istemedik açıkçası. İşlem gerçekten oldu ve Messanger tarihte kaldı. Zaman geçtikçe msn unutulacak. Belki 5 yıl belki 10 yıl sonra kimse hatırlamayacak bile. Haliyle messanger servisini kullanan kaç milyon kişi varsa artık başlıkta adı geçen programı kullanacak.

Devamı için şu konuya bakın: skype nedir

12 Nisan 2013 Cuma

Putin Mar Varligi



Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2012 yılı geliri ve mal varlığını açıkladı.

Rusya Devlet Başkanlığı'nın resmi internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, Putin'in 2012 yılı geliri 5 milyon 790 bin ruble (yaklaşık 190 bin dolar) oldu.

Rusya Devlet Başkanı'nın 154 ve 78 metrekarelik iki dairesi, Moskova civarında bin 500 metrekarelik arsası ile ikisi Sovyetler Birliği döneminde üretilen "Gaz M-21", "Gaz M-21-P" ve "Niva" marka 3 aracının olduğu belirtildi.

Putin'in, üzerine kayıtlı herhangi bir gayrimenkul bulunmayan eşi Lyudmila Putina'nın 2012 yılı geliri ise 121 bin 400 ruble (yaklaşık 4 bin dolar) olarak açıklandı.Vladimir Putin, ülkede yolsuzluğun ve rüşvetin önlenmesi amacıyla devletin üst yönetim kadrosundaki bürokratların yurt dışındaki bankalarda hesaplarının bulunması ve yabancı şirketlere ait değerli kağıt veya hisse senetlerine sahip olmalarını yasaklayan kanun teklifi vermişti.Üst düzey bürokratlara, kanunun yürürlüğe gireceği 1 Temmuz 2013'e kadar yurt dışındaki hesaplarından kurtulmaları için 3 aylık süre tanınmıştı.

Rusya'da, rüşvet ve yolsuzlukla mücadele çerçevesinde devlet memurları, malvarlıklarını açıklamak zorunda.

AA

11 Nisan 2013 Perşembe

Drogba Sosyal Medyayi Salladi



“Yaş 35 yolun yarısı” demiş Cahit Sıtkı Tarancı... Ama Drogba sanki o yarım döneme hiç gelmemiş gibi. Real Madrid’e karşı 2 maçta da G.Saray’ı sırtlayan isim olan 35’lik Fildişili, Avrupa’da da özellikle İspanyollar’a karşı attığı 3. golle büyük yankı uyandırdı:

Marca: Drogba golüyle büyüledi. Topuğuyla Lopez’i avladı ve yılın en güzel gollerinden birini attı.

The Sun: Didier Drogba G.Saray’ın inanılmaz dönüşünü mükemmel bir golle kamçıladı.

Yahoo: Drogba’nın zekasını konuşturup, topuğuyla attığı gol geceye damga vurdu.

Corriere dello Sport: Drogba Mourinho’yu korkuttu. Ama golü ve oyunu G.Saray’ın dönüşüne yetmedi.

10 Nisan 2013 Çarşamba

Dogal Gaz Projesi



Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Biz enerji başlığının siyasi gerekçelerle açılmadığı bir Avrupa Birliğine, doğalgaz ihtiyacının karşılanması adına proje gerçekleştiriyoruz. Bu doğru bir iş. Doğru yapan güçlenir, yanlış yapansanız zayıflarsınız" dedi.

Yıldız, Sheraton Otel'de gerçekleştirilen ''12. Türkiye Uluslararası Petrol ve Gaz Konferansı''nda konuştu. Doğalgaz, kömür ve petrolün, temel enerji kaynakları olduğunu belirten Yıldız, kirlenen dünyanın çocuklar için daha az kirletilmesinin konuşulmasına rağmen yenilenebilir enerji kaynaklarının egemen kaynak olmasına yönelik çalışmaların istenilen orana ulaşmadığına dikkati çekti.

Türkiye'de 60 milyar dolarlık enerji kaynakları ithalatının "külfet" olarak nitelendirildiğini ifade eden Yıldız, bunun 36 milyar dolarının kişisel araçlarda, bireysel refahta kullanıldığını, ancak toplu taşıma araçlarının çok fazla kullanılmadığını söyledi. Yıldız, ''Nimet ve külfet paylaşımı çok fazla eşit görünmüyor bu konunun yorumlanmasında" dedi.

Demokrasiyi yerleştirmek adına başka ülkelere gidenlerin bir süre sonra yer altı kaynaklarıyla karşılaştıklarını, doğru olanın, yer altı kaynağı olmayan ülkelere öncelikli olarak demokrasinin yerleştirilmesi olduğunu dile getiren Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu algıyı düzeltmenin tek yolu budur. Yoksa (Demokrasi insanların eşit idare edildiklerini zannettikleri rejimin adıdır) diyen Chomsky haklı çıkar. Bizler, petrol ve doğalgazın, bir demokrasinin istismar edildiği araç olarak değil, yalnızca insanların ihtiyacını karşıladıkları araç olarak kullanılmasının lazım geldiğini söylüyoruz. O yüzdendir ki Türkiye, bu ülkenin iradesine koyan iradeyi şu şekliyle yönlendiriyor, enerjiyi bir barışın gerekçesi olarak değerlendiriyor, enerjiyi gerginlik aracı olarak kullanmak istemiyor. Bu o kadar önemli ki... Ülkelerin saygınlığında, oluşturdukları siyasetin bütünlüğünde ve geliştirecekleri politikaların kabul görmesinde çok ciddi bir algı olarak yerleşiyor."

-"Arama faaliyetlerine 13,5 katına varan bütçe"-

Yıldız sözlerine şöyle devam etti:

"Her konuda uzlaşılacak diye bir kaide yok. Özellikle şunu sizlerin bilmesini isterim; TPAO ve PİGEM'in arama ve üretim faaliyetlerinin artmasıyla alakalı yasal düzenlemeler konusunda TPAO'nun kabiliyetlerini azaltmadan, ona dinamizm kazandırarak bir çalışmayı öngördük. Türkiye'deki ruhsatların 3'te 2'si TPAO'nun elinde. Onun rekabete açılması TPAO'yu tedirgin edici bir durum değildir. TPAO da rekabete katılsın."

Uluslararası bir şirketin TPAO'dan uygun teklif vermesi halinde onun değerlendirileceğini belirten Yıldız, "Petrol çıkartılmadığı kadar bizim değildir, çıkartıldığı kadar bize ait olacaktır. Karadeniz ve Akdeniz'deki arama faaliyetlerine 10 yıl öncesine göre 13,5 katına varan bütçe ayırdık" şeklinde konuştu.

Türkiye'de petrol bulunduğunu ancak bunun ülke ihtiyaçlarını karşılayamayacağını ifade eden Yıldız, gerçekçi davranarak petrol varsa onu bulacaklarını söyledi. Yıldız, 8 bin kilometre uzaklıktaki Kolombiya'da ve 200 kilometre uzakta bulunan ülkelerde de petrol arama faaliyetlerini sürdüreceklerini dile getirdi.

' DOĞALGAZ TÜKETİMİ 2030'DA 4,7 TRİLYON METROKÜPE ULAŞACAK!'


BOTAŞ Genel Müdürü Mehmet Konuk, 2011 yılı verilerine göre, dünya ispatlanmış doğalgaz rezervinin 208 trilyon metreküp, petrol rezervinin ise 1,6 trilyon varil olduğunun tahmin edildiğini, 2030 yılında doğalgaz, petrol ve kömürün yine en önemli enerji girdilerini oluşturması beklense de yıllık yüzde 7,6 ile yenilenebilir enerji, yüzde 2,6'lık büyüme ile nükleer enerjinin payını artıracağını söyledi.

Fosil enerji kaynakları içerisinde doğalgazın ortalama yıllık yüzde 2'yle en hızlı büyüyen yakıt olma özelliğini sürdüreceğini belirten Konuk, 2011 yılında 3,2 trilyon metreküp olan doğalgaz tüketiminin 2030 yılında 4,7 trilyon metreküpe ulaşmasının beklendiğini anlattı.

Türkiye'de ise 72 ilde doğalgaz kullanımının 46 milyar metreküpe ulaştığını vurgulayan Konuk, Türkiye'deki doğalgaz piyasasında özel sektörün ticari piyasa payının yüzde 20'yi aştığını bildirdi.
Şehirlerin ısınma amaçlı kullanımından dolayı kış-yaz kullanım farkı oluşan bu alanda depolama alanını artırmanın gerekli olduğuna dikkati çeken Konuk, Tuz Gölü Doğalgaz Yeraltı Depolama Projesine yönelik çalışmaların devam ettiğini ifade etti.

AA

Anadolu Efes Olympiakosa Boyun Egdi



Olympiakos: 67 - Anadolu Efes: 62

Salon: Barış ve Dostluk
Hakemler: Jose Martin (İspanya), Antonio Conde (İspanya), Jakub Zamojski (Polonya)
Olympiakos: Spanoulis 9, Acie Law 7, Printezis 26, Powell 5, Papanikolaou 4, Katsivelis 3, Antic, Shermadini 2, Sloukas, Hines 6, Perperoglou 5, Gecevicius
Anadolu Efes: Farmar 8, Lucas 10, Shipp 2, Kerem Gönlüm 17, Barac 6, Savanovic 6, Semih Erden 9, Vujacic 4, Kerem Tunçeri
1. Periyot: 17-15
Devre: 33-32
3. Periyot: 50-46

Karşılaşmaya Lucas'ın basketiyle başlayan Anadolu Efes, boyalı alandan bulduğu sayılarla mücadeleye ağırlığını koymaya çalıştı. Olympiakos ise Printezis ve Powell ile rakip takım potasına giderek, 7. dakikada skoru eşitledi: 11-11. Alan savunmasıyla lacivert-beyazlı takımın hücumlarına karşılık veren Yunan ekibi, Katsivelis'in üç sayı çizgisinin gerisinden kaydettiği basketle ilk periyodu 17-15 üstün tamamladı.

İkinci periyoda iki takım da savunma güvenliğini ön planda tutarak başladı. Anadolu Efes, Lucas'ın basketiyle 14. dakikada skoru 19-19 yaptı. Ancak daha sonra Hines ve Printezis ile 8-0'lık seri yakalayan Olympiakos, 16. dakikada 27-19 öne geçti. Bu dakikadan sonra savunmasını sertleştiren Anadolu Efes, uzun oyuncuları Semih, Barac ve Kerem Gönlüm ile üst üste bulduğu basketlerle farklı hızla eritse de ev sahibi ekip soyunma odasına 33-32 önde gitti.

Maçın ikinci yarısına Kerem Gönlüm'ün iki basketiyle başlayan Anadolu Efes, 22. dakikada üstünlüğü ele geçirdi: 33-36. Hücumda etkili bir mücadele ortaya kolan Printezis'in peş peşe attığı basketlerle oyunda kalan Olympiakos, periyodun sonlarına doğru Hines ve Spanoulis'in de katkısıyla son çeyreğe 50-46 önde girdi.
Dördüncü periyodun ilk bölümleri karşılıklı basketlerle geçildi. Olympiakos, 36. dakikada 56-54'lük skorla üstünlüğünü sürdürdü. Periyodun ikinci bölümünde hücumda bocalayan ve dış atışlarda isabet sağlayamayan Anadolu Efes karşısında Acie Law ve Papanikolaou ile sayı üretmeye devam eden Yunan ekibi, maçın bitmesine 1 dakika 37 saniye kala farkı 7 sayıya (65-58) çıkardı.

Olympiakos, karşılaşmanın son dakikasına 65-60 üstün girdi. Anadolu Efes, bitime 51 saniye kala Lucas'ın basketiyle farkı 3 sayıya (65-62) düşürdü. Ancak kalan süreyi iyi değerlendiren ve Spanoulis ile serbest atışlardan 2 sayı daha bulan Olympiakos, sahadan 67-62 galip ayrılarak, seride 1-0 öne geçti.
Olympiakos'ta, 26 sayıyla mücadelenin en skorer ismi olan Printezis, takımının galibiyetinde önemli rol oynadı.
Serideki ikinci karşılaşma, yine Olympiakos'un ev sahipliğinde 12 Nisan Cuma günü Barış ve Dostluk Spor Salonu'nda oynanacak.

Sovyet Diyeti



KÜBA’da Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrasında, 1990’ların başında yaşanan ekonomik kriz halkın ortalama 4 kilo vermesine ve dolayısıyla daha sağlıklı olmasına neden oldu.

DİYABET VE KALP HASTALIKLARI AZALDI
Kübalı, İspanyol ve ABD’li bilim adamlarının araştırmasına göre bu yıllarda yakıt ve gıda sıkıntısı çekilen ülkenin insanlarının zayıfladığı, diyabetten ve kalp hastalıklarından ölenlerin sayısının neredeyse üçte bir oranında azaldığı belirtildi. Yakıt sıkıntısı çiftçileri de olumsuz etkiledi. Çiftçiler, motorlu araçları bırakıp elle tarlalarını sürmeye başladı. Gıda stoklarındaki sıkıntı ise tüketimi azalttı ve eskiye göre daha az kalori alan ve daha çok hareket eden insanlar zayıfladı. Bilim adamları “Küba diyeti” adını verdikleri bu kriz sonrası yaşanan sürecin obeziteyle küresel mücadele için örnek olması gerektiğini savunarak, “Küba’da yaşananlar kriz olmadan da uygulanabilir” dedi.

Teror Yasaklari Kalkti



Terör örgütlerinin bildiri ve açıklamalarını basıp yayınlayanlara, propaganda suçu işleyenlere ve yasa dışı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılanlara, ayrıca "terör örgütüne üye olmak" suçundan ceza verilmeyecek.

AK Parti, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen, "4. Yargı Paketi" olarak bilinen, İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 8. maddesi üzerinde değişiklik önergesi verdi.
Kabul edilen önergeye göre, Terörle Mücadele Kanunu'nun 6. maddesinin 2. fıkrasında tanımlanan terör örgütlerinin bildiri ve açıklamalarını basmak ve yayımlamak, 7. maddesinin 2. fıkrasındaki terör örgütünün propagandasını yapmak ve yasa dışı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılma suçunu işleyenler hakkında, ayrıca "Terör örgütüne üye olmak" suçundan dolayı ceza verilmeyecek.

Ancak, işlenen suçun; patlayıcı madde bulundurma, mala zarar verme, kasten yaralama, görevi yaptırmamak için direnme, genel güvenliği kasten tehlikeye sokma gibi cebir ve şiddet içermesi halinde, kişi ayrıca örgüt üyeliğinden cezalandırılacak.
Önergeyi eleştiren MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, terör faaliyetlerinin cebir, şiddet ve tehditle devletin organlarına, bireyin temel haklarına karşı işlenen suç olduğunu belirterek, "Onun için terörün gözü kördür, beladır, ülke ve birey açısından felakettir" dedi.

Bal, "Terör örgütünün yandaşlığını, propagandasını yapanlara 'aferin iyi yapıyorsunuz, ben sizi cezai müeyyideden kurtarıyorum' demek istiyorsunuz. Hangi hakla bunu yapıyorsunuz, şehitlerin yasını siz mi tuttunuz?" dedi.

TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, tasarının 10. maddesi görüşülürken birleşime ara verdi. Yakut, aranın ardından komisyonun yerini almaması üzerine, birleşimi, saat 14.00'de toplanmak üzere kapattı.

AA